Varis rahatsızlığı çoğunlukla bacaklarda görülür. Kirli kanı taşımakla mükellef olan toplar damarlar hareketsiz yaşam tarzı, genetik faktörler, ağır kaldırma ve taşıma gibi çeşitli nedenlerden dolayı genişlemeye maruz kalırlar. Genişleyen bu damarlar varis adını alırlar.
Bu rahatsızlığın tedavisi geçmişte yalnızca cerrahi yöntemlerle yani ameliyat ile yapılırken günümüzde teknoloji ile birlikte gelişen sağlık sektörü de ameliyatsız imkanlar sunmaya başlamıştır. Ameliyat olmadan nasıl tedavi edilecek ki şeklinde bir düşünceye kapılabilirsiniz. Dilerseniz öncelikle varisin ve tedavisinin nasıl olduğunu özetleyerek hatırlayalım.
Varis, toplardamar genişlemesi ile meydana gelen bir problemdir dedik. Özellikle hareketsiz şekilde ayakta ya da oturarak çalışan kişileri tehdit eden bu rahatsızlık, ağır yük kaldıran ve ailesinde varis rahatsızlığı ile karşılaşmış olan kişileri de risk altına almaktadır. Toplardamarların içinde ki kanın pompalanmasını ve geriye kaçmamasına yardımcı olup çek valf gören kapakçıklar mevcuttur. Bu kapakçıklar hemen üstte belirttiğimiz nedenlerden dolayı işlevlerini tam anlamıyla yerine getiremediklerinde yukarı pompalanması gereken kanın bir kısmı gerisi geriye kaçabilir. Sürekli geri kaçan kan bir süre sonra birikmeye maruz kalır ve basınç oluşur. Bu basınç ile de damarlar genişler. Dolayısıyla aslında burada kapakçıkların tedavisi gereklidir fakat günümüzde kapakçıkların tedavisine yönelik herhangi bir buluş ya da yöntem söz konusu değildir.
Genişleyen damarlar da maalesef herhangi bir tedavi ile daraltılamaz yani eski şeklini alamazlar. Bu doğrultuda yapılması gereken işlem sorun çıkaran damarın yok edilmesine dayanır. Geçmişte sorun yaratan damarın bacaktan çıkarılması için damarın çıkarılabileceği iki noktaya kesi uygulanmakta ve damar bu şekilde tahliye edilmekteydi. Fakat bugün gelişen teknolojinin vermiş olduğu imkanlarla dışarıdan cilt altında ki damarın tahrip edilmesi mümkün olmaktadır. Bunun için çeşitli yöntemler söz konusudur.
Bilinmesi Gereken En Önemli Husus!
Bir çok tedavi yöntemi bulunmasına rağmen en iyi tedavi yöntemi diye bir şey yoktur. Hastanın varislerine uygulanabilecek en doğru yöntem vardır. Yani sizin genişleyen damarlarınızın büyüklüğü, yoğunluğu ve tipine göre kullanılacak olan yöntem de değişiklik göstermektedir.
Dilerseniz şimdi de kliniklerimizde tavsiye ve tercih edilen yöntemlerden kısaca bahsedelim.
1-) Radyo frekans: Öncelikle bu tedavi yöntemi çoğu zaman isim benzerliğinden dolayı insanlar tarafından radyasyon ile karıştırılarak, zararlı olabileceği görüşü vardır. Radyasyon ve radyo frekansın birbirleriyle hiç bir alakasının olmadığı bilinmelidir. Radyo frekans cihazının ince uca sahip aleti sorunlu damarlara dokundurularak çekilir ve bu şekilde damar işlevini yitirerek varisin de ortadan kalkmasına sebep olur. Çoğunlukla kılcal damar sorununda etkili ve başarılıdır.
2-) Lazer: Bu cihazda da lazer ışınları söz konusudur. Radyo frekans ile benzer bir yöntemdir. Kılcal damarların tedavisinde başarılıdır. Lazer ışınları ile damarlar tahrip edilir ve kişi varislerinden kurtulur.
3-) Skleroterapi: İnce uçlu bir iğne ile sorunlu damarın içine özel bir ilacın enjekte edilmesi ile damar yok edilmektedir. Orta ve kalın tipte ki varislerde etkili, başarılı ve yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Cilt altından ve üstünden uygulanabilecek şekilde ikiye ayrılır.
4-) Köpük: Skleroterapi ile aynı yöntemdir. Burada ki tek fark skleroterapide saf olarak enjekte edilen ilaç hava ile reaksiyona sokularak enjekte edilir. Hava ile birleşen ilaç köpüğe benzer bir hal aldığından da ismine köpük tedavisi denilmektedir.
